Türkiye Cumhuriyeti paralarının motiflerini üreten sanatçıların listesini derlemeye çalıştık.
Madeni ve Kağıt paraların çoğu, Darphane ve Banknot Matbaası bünyesindeki sanatçılar tarafından üretildiyse de, Cumhuriyetin erken dönemlerinde yabancı danışmanlardan hizmet alındı, zaman zaman da açılan yarışmalara katılan sanatkarların çalışmaları hatıra ve tedavül paralarında yer buldu.
Cumhuriyet dönemi paralarının tasarımlarında çalışmaları yer eden sanatçılar:
(parantez içinde verilen tarih, sanatçının tasarımının kullanıldığı ilk çalışmanın tedavüle çıktığı yıldır.)
*Listede bazı madeni paraların ve pek çok banknotun desenlerini üreten sanatkarın ismi eksiktir. Yeni isimler gün ışığına çıktıkça liste güncellenecektir.
Banknotlarda ve madeni paralarda kullanılan portrelerin orijinallerini çeken fotoğrafçılar, görseli aktarılan heykellerin yaratıcıları veya binaların mimarlarını da burada listeledik.
Türk geleneğinde, egemenliğin kabul gören iki ana sembolü vardır; ilki hükümdarın adına hutbe okunması ve ikincisi de adına sikke kesilmesi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin de, denebilir ki 29 Ekim 1923’te adı konmuş, hutbesi okunmuştur. Ancak şartlar henüz yeni para darbına elverişli olmadığından, Cumhuriyet henüz ilk yılında kendi parasını basamadı ve de ticareti sekteye uğratmamak adına, Osmanlı döneminden devrolan paraların kullanımına devam edildi. Sultan Reşad adına Alman Nikel Fabrikaları Şirketine darp ettirilen nikel ufaklıklar ile Sultan Vahdettin adına basılan 40 Paralık sikkeler (*1), yenileri basılıp piyasada yaygınlaşana kadar geçerliliğini korudu.
1924
Cumhuriyet’in kendi adına para üretebilmesi için 1924 Şubatında 411 numaralı “Meskukat Darbı Hakkında Kanun” çıkarıldı. 3 Ağustos 1924’te 10 Kuruş, Eylül’de 5 Kuruş ve 14 Ekimde de 100 paralık bronz ufaklıklar tedavüle verildi.(*2, Sf.5)
Alışılagelmiş birimler korunarak, 1 Lira = 100 Kuruş, 1 Kuruş = 40 Para katsayılarına dayanan dönüşüm sistemine devam edildi. Cumhuriyetin ilk madeni paralarının tasarımını, İstiklal Madalyasını da tasarlayan Mesrur İzzet Bey (Ahmet Mesrur Durum) gerçekleştirdi.
10 Kuruş 1924 – Yazı yüzü
5 Kuruş 1924 yazı tarafı
100 Para yazı tarafı
1924 ~1928 arası basılan ufaklıkların (10 ve 5 Kuruş ile 100 Para) Tura tarafı
1925
5 Ekim 1925’te Cumhuriyet’in ilk altın parası olan 5 Liralar törenle basıldı. Presten çıkan ilk 5 Lira Atatürk’e verilmek üzere Maliye Bakanı Abdülhalik Renda’ya teslim edildi(*2, Sf.6).
Ufaklıklar’a halk arasında “manda gözü” lakabını alan 25 Kuruşluk nikel para eklendi.
Ankara Altını yazı yüzü
Ankara Altını tura tarafı
1928 yılı 25 Kuruş (Manda Gözü) yazı yüzü
25 Kuruş 1928 tura tarafı
1926
1926 ve sonraki paralarda, miladi takvim yılı, eski yazı ve rakamlar ile (١٩٢٦) kullanılmaya başladı. (*2, Sf.8)
Miladi ~ Rumi yıllar eski yazı ile
Meskuk Altınlardan iki buçuk (2½), Tam (1), Yarım (½) ve Çeyrek (¼) Liralar basılmaya başladı.
1927
Ziynet altınlarının üretimine başlandı. bu tipteki altınlar da Meskuk altınlar gibi beş tip olarak basıldı. Meskuk altınları Lira cinsinden tanımlanırken, ziynetler ise 500, 250, 100, 50 ve 25 “Kuruş” değerinde tarif edildi.(*2, Sf.12)
5 Aralık 1927’de Cumhuriyet’in ilk banknotları tedavüle verildi. Resimlerini Ressam Ali Sami (Boyar) Bey’in oluşturduğu (*5 Sf.6) ve basımı İngiltere’de yapılan 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 Liralık kupürlerden oluşan bu banknot grubu, günümüzde “Birinci Emisyon” olarak adlandırılır.
Banknotlar, Harf Devrimi’nden önce basıldığı için eski yazı ile, ve kupür değerleri ayrıca Osmanlı Evrak-ı Nakdiye’sindeki teamüller de korunarak, ayrıca Fransızca ifade edildi. O dönemde para sistemi hala altın karşılığına dayandığından, yani tedavüle verilen tüm kağıt paraların altına dönüşüm garantisi olduğundan, 500 ve 1.000 Lira gibi büyük kupürlü kağıt paraların alım gücü çok yüksekti. Bu sebeple yüksek değerli bu banknotlardan günümüze pek azı kalabildi. Beşyüz Liralık banknotların 100, Bin Liralık banknotların ise sadece 23 adedi bankaya dönmedi. (*36, 2014 baskısı Sf.146 & 147)
Ziynet Altını yazı yüzü
Ziynet Altını tura tarafı
1. Emisyon 1.000 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 1.000 Lira arka tarafı
1. Emisyon 500 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 500 Lira arka tarafı
1. Emisyon 100 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 100 Lira arka tarafı
1. Emisyon 50 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 50 Lira arka tarafı
1. Emisyon 10 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 10 Lira arka tarafı
1. Emisyon 5 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 5 Lira arka tarafı
1. Emisyon 1 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 1 Lira arka tarafı
1931
Yeni Türk Harfleri 1928’de kabul edildiyse de, 1929’da dünyayı saran ekonomik bunalım sebebiyle yeni harfli paraları tedavüle sürmek 1934’ten önce mümkün olmadı. Elde edilen 50 ve 1.000 Lira banknot numune baskılarından (spesimen), Latin Harfli banknotların taslaklarının oluşturulduğu, ancak tedavüle verilmediği anlaşılmaktadır. (*42 Sf.68 & *43).
Latin harfli 1000 Lira deneme banknot (Tunç Buyurgan, Aykırı Paralar kitabından özel izinle)
Latin harfli 1000 Lira specimen banknot (Tunç Buyurgan, Aykırı Paralar kitabından özel izinle)
Ressam Ali Cemal‘in kalıplarının kullanıldığı paradan başlayarak, 1944 yılına kadar olanlardaki Cumhuriyet kelimesi, “Cümhuriyeti” şeklinde “ü” harfi ile yazıldı(*8 Sf.62).
100 Kuruş Gazi Mustafa Kemal Portresi
100 Kuruş yazı yüzü
1935
1, 5, 10, 25 ve 50 Kuruştan oluşan, kendi içinde uyum gösteren bir seri halinde, İngiliz Darphanesi sanatçılarından Percy Metcalfe tasarımı yeni madeni paralar tedavüle verildi.
Daha değerli olan gümüş sikkelerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sola bakan portesi, küpronikel ufaklıklarda ise henüz oranları standartlaştırılmamış ay ve yıldız deseni kullanıldı.
1935 yılında tedavüle verilen 50 ve 25 Kuruşlar ile 1937’den itibaren 1 Liralık gümüş paralarda kullanılan Atatürk Portresi
1935 yılında tedavüle çıkan gümüş 50 Kuruş yazı tarafı
1935 yılında tedavüle çıkan gümüş 25 Kuruşların yazı tarafı
1935’te tedavüle verilen küpronikel ufaklıkların (10, 5 ve 1 Kuruş) tura tarafı
1935 yılında tedavüle çıkan küpronikel 10 Kuruşların yazı yüzü
1935 yılında tedavüle çıkan küpronikel 5 Kuruşun yazı tarafı
1935 yılında tedavüle verilen 1. tip küpronikel 1 Kuruş
1937
100 Kuruş yerine gümüş 1 Lira tedavüle çıktı. Tura yüzünde 50 ve 25 Kuruşlardaki Atatürk rölyefi, yazı tarafında ise 50 Kuruştaki ile aynı tarzda fakat iki adet buğday başağı ve önde Ankara meskuk altınlardakine benzer oranlarda ay ve yıldız deseni kullanıldı.
1937 yılında tedavüle verilen gümüş 1 Liraların yazı yüzü
1938
Atatürk portreli ziynet altınlarının üretimi başladı. Tasarımlarında V. Mehmed Reşad dönemi 500 Kuruş ziynet altınındaki çiçek motifli çerçeve kullanılarak Osmanlı arması yerine 32 adet yıldızdan oluşan çember içinde Atatürk portresi, “duribe fi kostantiniyye” (İstanbul’da darbedildi) yazısı yerine de yine 32 yıldızlı daire içinde kaligrafik formda Türkiye Cümhuriyeti ibaresi kullanıldı.
1 Kuruşluk ufaklıklar, aynı çaptaki gümüş 25 Kuruş ile karıştırılıyor diye dalgalı formda yenilendi.
Yakın tarihli müzayedelerde ortaya çıkan ve Tunç Buyurgan koleksiyonunda bulunan parçalardan, 5 ve 10 Liralık banknotların da İsmet İnönü portreli versiyonlarının onaylandığı anlaşılmaktadır (*46 Sf.96).
1941
İngiltere’de bastırılan 50 Kuruş ile 100 Liralık banknotları taşıyan gemi, Yunanistan’ın Pire Limanı’nda Alman savaş uçaklarının bombardımanına maruz kalarak battı. Bahsi geçen banknotlar Türkiye’de tedavüle verilmeden geçersiz sayıldı. (*14Sf. 15, *42 Sf.78)
İsmet İnönü portreli 10, 50 ve 100 Lira, 3. Emisyon kapsamında piyasaya verildi. Banknotların basımı için başta Alman matbaalardan hizmet alındı, ancak 100 Liralıklardan TCMB’nin onayı alınmamış seriler piyasada görülünce (*36, 2014 baskısı Sf.181), sonraki banknotlar Amerikan matbaalarında bastırıldı.
3. Emisyon 100 Lira Ön yüzü
3. Emisyon 100 Lira arka tarafı
3. Emisyon 50 Lira Ön yüzü
3. Emisyon 50 Lira arka tarafı
3. Emisyon 10 Lira Ön yüzü
3. Emisyon 10 Lira arka tarafı
2. Emisyon 1 Lira Ön yüzü
2. Emisyon 1 Lira arka tarafı
1943
İnönü portreli ziynet altınları basılmaya başladı.
Ziynet altını İsmet İnönü portresi
1947 Ziynet Altını “Türkiye Cümhuriyeti” yazı tarafı
1944
Yeni harflerle basılacak meskuk altınlar, Meclis’te Manisa vekili Hikmet Bayur’un teklifi üzerine(*2, Sf. 34), yarısı Atatürk yarısı ise İnönü portreli iki tipte üretildi.
25 Kuruş ufaklıklar gümüş yerine bronz-nikel alaşımından üretilmeye başladı. Tura yüzündeki Atatürk portresi yerine bayrak kanunu ile oranları standarda bağlanan ay-yıldız motifi kullanıldı. Bu para ile tura yüzündeki Cumhuriyet kelimesi, bugün kullandığımız biçimde u harfi ile yazıldı (*8 Sf.62). Tutya (çinko) ve bronzdan mamul bu paralar, askeri ihtiyaç fazlası top mermisi kovanlarının eritilip yeniden değerlendirilmesiyle üretildi (*14 Mart 1948 tarihli Ulus “Darphane’de Birkaç Saat” başlıklı, Ziya Tansu imzalı haber ve *42 Sf.46)
Yazılarını hattat Prof. Emin Barın‘ın yazdığı, Ay yıldız desenli 1 Lira ve 50 Kuruşluk gümüş sikkeler ile bronzdan mamul, delikli 1 Kuruşlar piyasaya verildi. 1924’ten beri madalyon yönünde basılan madeni paralar sikke yöneliminde basılmaya başladı.
Gümüş 1 Lira ve 50 Kuruşların Ay Yıldızlı tura tarafı
Gümüş 1 Lira
Gümüş 50 Kuruş
Delikli 1 kuruş tura
Delikli 1 kuruş yazı yüzü
1948
1944’te bronzdan üretimine başlanan 25 Kuruşların yazı tarafı da buğday başaklarının oluşturduğu bir çelenkle süslenerek, tedavülde bulunan 1 Lira ile 50 Kuruş ile uyumlu hale getirildi.
Ortası delik bronz ufaklıklar, 100 Para yerine artık ikibuçuk (2½) kuruş değerinde tedavüle verildi.
Bir önceki yıl tedavüle verilen 1 Kuruş ile seri oluşturacak halde Yarım Kuruş (½) değerinde sikkeler de basıldı ancak tedavüle verilmedi. 1949 darphane setlerinde bulunanlar ile, imha edilmeyip 1980’lerde ortaya çıkanlar ile birlikte 300 adedin altında olduğu kabul edilir (*25 Sf. 12).
Tura tarafında Ay-yıldız, yazı tarafında buğday demetinden çelenk desenine sahip 10 ve 5 Kuruşlar piyasaya verildi. Böylece 1 Lira, 50, 25, 10 ve 5 kuruşluk seri bir desen uyumuna kavuşturuldu.
1949 yılı 10 ve 5 Kuruşlarda kullanılan Ay yıldızlı tura yüzü
Türk paralarında kullanılacak desenlerin seçimi için açılan ilk yarışmalar, 1934’te, Cumhuriyet’in Latin harfli ilk tedavül paralarının tasarımı için düzenlendi.
1933’te kabul edilen yasa ile bastırılacak paraların alaşım ve ağırlıkları tespit edilmişti. Kanunda paraların alaşım ve ağırlıkları tanımlanıyordu:
“Binde 900 ayarında gümüşten darbedilecek 100 Kuruşların 12 gram, 50 Kuruşlukların 6 gram ve 25 Kuruşluk sikkelerin 3 gram ağırlığında olacağı, %75 nikel ile %25 Bakır içeren ufaklıklardan 10 Kuruşların 6 gram, 5 Kuruşlukların 4 gram ve 1 Kuruşların ise 2,5 gram ağırlığında basılacağı kararlaştırılmıştır. 10 Paralık en küçük paralar ise %85 Bakır, %10 Alüminyum ve %5 diğer madenlerden oluşacak bir alaşımdan 2 gram ağırlığında basılacaktır.”
(1934’te çıkan kanunla gümüş paraların saflığı binde 830’a düşürüldü)
30 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet – Yeni paraları tanımlayan kanun
30 Mayıs 1933 tarihli Milliyet – Yeni gümüş ve nikel paralar için darphane hazırlıkları
27 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet’ten
10 Ağustos 1933 tarihli Cumhuriyet
25 Ağustos 1933 tarihli Cumhuriyet – Jüri Üyeleri: Güzel Sanatlar Akademisi Müdürü Namık İsmail, Darphane Müdürü Fuat, Darphane Eski Müdürü Niyazi Asım, Merkez Bankası İstanbul Müdürü Sait, Damga Matbaası Eski Müdürü Nüzhet Beyler
30 Ağustos 1933 Son Posta
13 Eylül 1933 tarihli Vakit
11 Eylül 1933 tarihli Milliyet – İngiliz Daphane Müdürü Geldi
23 Ekim 1933 Akşam Gazetesi
12 Eylül 1933 Milliyet
Gümüş 25, 50 ve 100 Kuruş ile daha ufak değerdeki küpro-nikel paraların tasarımı için iki ayrı yarışma düzenlendi.
Gümüş paralar için açılan yarışmaya 16 sanatçı katıldı.
Toplanan jürinin, 100 Kuruş parasının tura yüzü için Ahmet Mesrur Durum‘un Atatürk portesini, yazı yüzü için ise Vedat Ömer Ar‘ın tasarımını seçtiği ve her iki sanatçıya da 1.000’er Lira ödül verileceği, 26 Ağustos 1934 tarihli gazetelerde ilan edildi.
Yarışmaya yurtdışından kalıplarla yabancı tasarımların katıldığı (*1), seçilen tasarımların yeterince modern olmadığı (*2) yönünde eleştirilere ek olarak, eserleri seçilmeyen ancak başvuru zarfı açılmış halde iade olunan Ressam Ali Cemal Bey, “Aslında benim kalıplarımı seçtiler, ancak zarfı açınca, yeterince tanınan bir sanatkar olmadığımı düşünüp kararlarını değiştirdiler” manasında beyanatlar verdi. (29 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet Başsayfa ve sf. 5. ayrıca 1 Eylül 1934 tarihli Vakit sf 2)
Dönemin Maliye Bakanlığı, 1 Eylül tarihinde Son Posta Gazetesinde çıkan açıklamaya göre, Ali Cemal Bey’in zarfını ihtiyaten açmıştı.
Cumhuriyet Gazetesine 4 Eylül tarihinde ilave açıklamalarda bulunan Ressam Ali Cemal, Darphane Müdürü Fuat Bey ile görüştüğünü ve jürinin usulsüzlük yapmadığına ikna olduğunu, önceki beyanlarının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Yine de, 26 Ekim 1934 tarihli Zaman Gazetesi haberine göre “alakadar makamat“, 100 Kuruş için, birinciliğe seçilen tasarımlarla birlikte Ankara’ya gönderilen ve Ressam Ali Cemal Bey’e ait desenlerin kullanılmasını tercih etti. Desenler Ali Cemal Bey’den 500 Lira karşılığında satın alındı.
15 Haziran 1934 Millyet Gazetesindeki para müsabaka ilanı
16 Haziran 1934 Son Posta – Darphane para tasarım yarışmaları
26 Ağustos 1934 Yeni 100 Kuruş tasarımı yarışması sonuçlandı
26 Ağustos 1934 Milliyet
29 Ağustos 1934 Cumhuriyet – Yeni paranın tasarımına itiraz
29 Ağustos 1934 Cumhuriyet – Yeni paranın tasarımına itiraz (devamı)
30 Ağustos 1934 Cumhuriyet Maliye Müsteşarı itirazlara cevap veriyor
1 Eylül 1934 tarihli Vakit
8 Eylül 1934 tarihli Zaman – Mesrur İzzet Bey ile mülakat
8 Eylül 1934 tarihli Zaman – Mesrur İzzet Bey ile mülakat (devamı)
24 Eylül 1934 Son Posta
27 Eylül 1934
26 Ekim 1934 Zaman – Ressam Ali Cemal Bey ile mülakat
26 Ekim 1934 Zaman – Ali Cemal Bey ile mülakat (devamı)
26 Ekim 1934 Vakit
5 Kasım 1934 tarihli Vakit – Gümüş paralar yüzünden şikayet
Basılacak paralar için gerekli gümüş eksikliğinden (*5), paraların basımı aylara yayıldı.
Nikel 10, 5 ve 1 Kuruşlar için açılan müsabaka sonucu da 24 Eylül’de gazetelerde ilan edildi. Ressam Mazhar Nazım Bey‘in ve Mimar Nurettin Bey‘in eserleri birinci seçilerek Maliye Bakanlığı’na gönderildiği duyuruldu ancak gümüş sikkelerin darbı 1935’e sarktığından, yarışmada seçilen tasarımlar tedavüle verilecek küpronikel paralarda kullanılmadı.
Küpronikel ufaklıklardan 10 Paralık, yarışmalara dahil edilmedi. Sikkede kullanılacağı daha birinci yarışma sonucuyla birlikte duyurulan ve Mesrur İzzet Bey‘e ait olan tasarımın Maliye Bakanlığınca kabul gördüğü, ancak önce gümüş paraların basılacağı ilan edildi. Bu değerdeki ilk cumhuriyet sikkesi, 1934’te gazetelerde fotoğrafı yayımlanan veya tarifi yapılan desenden farklı biçimde, 1937’de gazetelerde yer aldı. Nihayet, 1940’ta tedavüle verildi.
26 Ağustos 1934 Son Posta Gazetesinde gösterilen 10 Para kalıbı
26 Ağustos 1934 Milliyet
10 Para ufaklıkların kalıbı
9 Mayıs 1937 tarihli Akşam – 1936 tarihli 10 Para kalıbı tezgahta
10 Para Tura tarafı
10 Para yazı yüzü
16 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi (sf.2) Bahsedilen “İngiliz Mütehassıs” Percy Metcalfe’tir.
100 Kuruşların basımı, gümüş hammadde eksikliği ve makine sorunları *6) gibi nedenlerle 1935’e sarktı ve İngiliz Kraliyet Darphanesi ile kurulan ilişkiler neticesinde hammadde ve makine alımının yanı sıra tasarım desteği de alındı; nihayetinde hem gümüş paralar hem de küpronikel ufaklıklar için Percy Metcalfe‘in 1935 baharında ürettiği tasarımlar kullanıldı.
[2] 19 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gaztesi’nde 2. sayfadan verilen “Resim Sahtekarlığı Mı? – Darphane Müdürlüğü Bir ihbar Üzerine Tahkikat Yapmıya Başladı” başlıklı haber.
[3] 29 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet gazetesi başsayfadan verilen “Yeni gümüş paralar; Paralann şekli için sanatkarlar arasında açılan müsabakada usulsüzlükler mi yapılmış?” başlıklı haberde Heykeltraş Nermin Faruki Nejat Hanım ve Ressam Ali Cemal Bey’in yorumları
[4] 30 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet gazetesi ikinci sayfadaki “Maliye Müsteşarı İtirazlara Cevap Veriyor” başlıklı haberde Faik Bey’in demeci.
[5] 30 Eylül tarihli Milliyet gazetesinde çıkan “San’atkarlarımızı itham altına sokan garip ihbar; Para müsabakası için açılan müsabakaya muvazaalı resimler mi verilmiş” başlıklı haber.
[7] 18 Ekim ’34 tarihli Yeni Mersin Gazetesi haberi. “…Darphane on seneden beri ihmal edildiği için hazırlık ilerledikçe bazı noksanlar ortaya çıkmaktadır…”
1934 yılında yeni harflerle basılacak paraların tasarımı için açılan yarışmaya altı kalıp ile katılan sanatçılardandır. Kalıpları, yarışma resmi sonuçlarına göre seçilmedi, ancak kapalı iade edilmesi gereken zarfı açık halde teslim edildiği için gazetelere şikayet mektupları göndermesi üzerine ikinci seçildiği açıklandı. Nihayetinde 100 Kuruşlarda kendisinin rölyefleri kullanıldı.
Ünlü ressam Ali Cemal Benim olmayıp, kendisiyle sadece isim benzerliği mevcuttur. Sanatçıya dair dönemin gazetelerine yansıyanlar haricinde bir bilgiye henüz ulaşabilmiş değiliz.
1934’te tedavül paraları için düzenlenen yarışmanın seçici heyeti, tura yüzünde kullanılacak Mustafa Kemal rölyefi için birinciliğe Mesrur İzzet Bey‘in, yazı tarafı ise Güzel Sanatlar Akademisi öğretmenlerinden Vedat Ömer Ar’ın tasarımını seçti ve sonucu bu şekilde ilan etti.
Ressam Ali Cemal Bey’in katılımcı zarfı yarışma kurallarına aykırı olarak açılmış halde iade edildi ve kendisi bu durumu Cumhuriyet Gazetesine yazdığı mektupla kamuoyuyla paylaştı. Gazetelerde usulsüzlük imalarıyla paylaşılan haberlere Maliye Bakanlığı verdiği yanıtta Ali Cemal Bey’in kalıplarının ikinci seçildiğini, değerlendirilmek üzere Ankara’ya gönderilmeye layık görüldüğünü, zarfın bu sebeple açıldığını belirtti.
Ali Cemal Bey de 4 Eylül 1934 tarihli Cumhuriyet’e ilk beyanatından sonra Darphane ile görüşüp konunun açıklandığını bildirmiştir:
“Darphane müdüriyetinde Türk Sanatkarları arasında açılan müsabakada kapalı zarf1m1n açılmasının şartnameye muhalif bir hareket olduğu zannı ile muhterem gazetenize müracaat etmiş ve yaptığım kalıpların resmini takdim etmiştim. Darphane müdürü Fuat Bey’in san’atkarları himaye hisleriyle mütehassis olduğuna ve müsabakada bir usulsüzlük olmad1ğına kanaat getirdim. Hakikati tavzih z1mnında arzı keyfiyet ederim.”
Yine de, 26 Ekim 1934 tarihli Zaman Gazetesi röportajına göre Maliye Bakanlığı ve “konunun ilgilileri”, 100 Kuruşlarda kullanılmak üzere Ali Cemal Bey’in yazı ve tura yüzleri desenlerini tercih etti.
Zaman Gazetesine verdiği mülakatta, nikel para yarışmasına da dört eser ile katıldığından bahsetmektedir.
Nermin Faruki ve Ali Cemal Bey’in kalıpları
29 Ağustos 1934 Cumhuriyet – Yeni paranın tasarımına itiraz
29 Ağustos 1934 Cumhuriyet – Yeni paranın tasarımına itiraz (devamı)
1934-09-01 Vakit – Yeni paraların müsabaka sonucuna eleştiriler
1934-09-01 tarihli Son Posta Gazetesi -yarışma sonucuna itirazlara Maliye’nin cevabı
Ressam Ali Cemal Bey’in 4 Eylül 1934 tarihli Cumhuriyet’e açıklamaları
100 Kuruş Gazi Mustafa Kemal Portresi
100 Kuruş yazı yüzü
26 Ekim 1934 Zaman – Ressam Ali Cemal Bey ile mülakat
26 Ekim 1934 Zaman – Ali Cemal Bey ile mülakat (devamı)
5 Kasım 1934 tarihli Vakit – Gümüş paralar yüzünden şikayet
16 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi (sf.2) Bahsedilen “İngiliz Mütehassıs” Percy Metcalfe’tir.
11 Eylül 1935 tarihli Tan Gzetesinde 50 Kuruşlar hem Atatürk’ün portresi hem de yazı tarafı ile 100 Kuruşlarla uyumlu iken, 25 Kuruş ve tura yüzü için seçilen portre Metcalfe’e ait
11 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet’te paraların sadece yazı tarafları paylaşıldı.
100 Kuruş ile aynı düzende çalışılmış 50 Kr kalıbı (Darphane 2009 kataloğundan)
* Cumhuriyet dönemi Türk paralarının desenlerini tasarlayan diğer sanatçılar için tıklayın.
Türkiye’nin ilk kadın heykeltıraşları arasında(*1) olan sanatçı, 1934 yılında yeni harflerle basılacak paraların tasarımı için açılan yarışmaya katıldı, ancak kalıpları jüri heyetince seçilmedi. İkinciliğe layık görülen eser sahiplerinden birinin Ressam Ali Cemal Bey olduğu Maliye Bakanlığınca teyit edildi.
1934’te tedavül paraları için düzenlenen yarışmanın seçici heyeti, tura yüzünde kullanılacak Gazi Mustafa Kemal rölyefi için birinciliğe Mesrur İzzet Bey‘in, yazı tarafı ise Güzel Sanatlar Akademisi öğretmenlerinden Vedat Ömer Ar’ın tasarımını seçti ve sonucu bu şekilde ilan etti.
Yarışma sonuçları ilan edildikten sonra, Nermin Faruki Hanım ile Ressam Ali Cemal Bey‘in açıklamaları 29 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yer aldı. Nermin Hanım’ın eleştirileri, seçilen desenlerin yeterince çağdaş olmadığı yönündeydi.
Nermin Faruki ve Ali Cemal Bey’in kalıpları
29 Ağustos 1934 Cumhuriyet – Yeni paranın tasarımına itiraz
29 Ağustos 1934 Cumhuriyet – Yeni paranın tasarımına itiraz (devamı)
1934-09-01 Vakit – Yeni paraların müsabaka sonucuna eleştiriler
1934-09-01 tarihli Son Posta Gazetesi -yarışma sonucuna itirazlara Maliye’nin cevabı
Sanatçı, 1904’te İstanbul’da doğdu. İnas (Kız) Sanayi-i Nefise Mektebi’nde resim (*16, Sf. 523, 546), sonrasında Güzel Sanatlar Akademisi’nde heykel eğitimi aldı. Almanya’ya giderek Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitimine devam etti. Önceleri Alman neoklasizmi etkisi altında çalışmalar üretti, sonraları farklı denemelere girişmişti. Ara ara bakır levhalar kullanarak figürsüz yapıtlar da meydana getirdi. Resim ve Heykel Müzesinde sergilenen “Heykeltraş Hadi’nin Başı” en başarılı yapıtlarındandır (*38, Sf. 110).
Kendisi gibi heykeltıraş olan Nijat Sirel ile evliydi. Hem kişisel hem de eşiyle ortaklaşa gerçekleştirdikleri çalışmalar İstanbul Resim Heykel Müzesi’nde sergilenmektedir.
Nijat Sirel, Nermin Faruki Büstü, İstanbul Resim Heykel Müzesi [*2]
Nermin Faruki – Hadi Bara’nın başı (İRHM – İstanbul Resim Heykel Müzesi)
Atatürk, Afet İnan ile 1934 Yerli Mallar Sergisinde; Nijat Sirel ve Nermin Faruki’nin ortak çalışması heykeli incelerken (Cumhuriyet’in Yüzü Sergisi – Cemal Işıksel Aile Arşivi)
* Türk paralarının tasarımında çalışmaları bulunan diğer sanatçıların listesi için tıklayın.
100 Kuruş 1934 tasarımı için açılan yarışmada; jüri, yazı tarafı için Güzel Sanatlar Akademisi öğretmenlerinden Vedat Ömer Ar’ın, tura yüzünde kullanılacak Mustafa Kemal rölyefi için de birinciliğe Mesrur İzzet Bey‘in tasarımını seçmiş ve her ikisine biner lira ödül verdiyse de, Ressam Ali Cemal Bey‘in çalışmaları da ikincilik alarak Ankara’ya gönderilmeye layık görüldü. 26 Ekim 1934 tarihli Zaman Gazetesi röportajına göre; Maliye Bakanlığı ve konunun ilgilileri, parada kullanılmak üzere Ali Cemal Bey’in yazı ve tura yüzleri desenlerini tercih etti.
Vedat Ömer Ar’ın birinci seçilen 100 Kuruş yazı yüzü desenine maalesef ulaşabilmiş değiliz.
Vedat Ömer Ar, Güzel Sanatlar Akademisi (günümüzde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Afiş Bölümü mezunudur. Ardından Fransa’da uygulamalı sanatlar eğitimi aldı, yurda döndüğünde Güzel Sanatlar Akademisinde Prof. Emin Barın, ve Namık Bayık ile aynı dönemlerde seramik hocalığı yaptı.
Seramik Dünyası Dergisi, Mart Nisan 1996 Sayısı s19 ”Bir Sanatçı: Vedat Ar”, Hande Kura
Seramik, dekor, afiş, animasyon alanlarında çalışmalar yaptı, çeşitli film, reklam ve belgeselin yapımcılığını gerçekleştirdi.[1]
Vedat Ömer’in afişlerinde kullandığı, isminin başharflerinden stilize bir baykuş oluşturduğu monogramı
1935’teki 7. Yerli Mallar Sergisi’nde Ulusal Endüstri Birliği’nin (Milli Sanayi Birliği) açtığı pavyonda, ülke ekonomisini anlatan, Art Deco tarzı fontlar kullandığı on vitrinin dekorasyonu beğeni topladı. 1936 yılında İzmir Fuarı İstanbul ve Deri İşleri Pavyonu, 1938 yılında 10. Yerli Mallar Sergisi’nde İş Bankası Pavyonu, 1944 İzmir Fuarı Reasürans Pavyonu’nu tasarlamış ve 1949 yılında İstanbul Sergisi’nde de yer aldı[3].
Şehir tiyatrolarında dekoratörlük de yapan sanatçı, 1938’de, bir sonraki yıl New York fuarında gösterilmek üzere senaryosunu Abidin Dino’nun yazdığı “Türkiye’de Beş Dakika” filminin yönetmenliğini yaptı[2].
1947’de ilk Türk animasyonu olan “Zeybek Oyunu”nu hazırladı. GSA’da animasyon dersleri de verdi. 1948 – 1970 yılları arasında kendi şirketi Filmar’da üç yüzden fazla reklam filmi üretti.
1982’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden Onur Ödülü alan sanatçı 12 Mart 2001’de, 94 yaşında İstanbul’da vefat etti.
1927’de tedavüle verilen ve günümüzde “Birinci Emisyon” olarak adlandırılan Cumhuriyet’in ilk banknotlarının resimlerini oluşturan sanatçıdır (*5 Sf.6).
Daha küçük yaşlarda resme olan ilgisi ve yeteneği sayesinde hem ortaokulda, hem de 1892’de girdiği Bahriye Mektebi’nde resim eğitimi aldı. 1901 yılında mektebin İnşaiye sınıfından teğmen rütbesiyle okuldan mezun oldu ve Bahriye İnşaiye Resimhanesi’nde görevlendirildi, bu görevini sürdürürken Sanayi-i Nefise Mektebi’nde öğrenimine devam etme fırsatı oldu. Sanayi-i Nefise Mektebini 1908’de birincilikle bitirdi.
1925’te, Cumhuriyet’in ilk pullarının desenleri için düzenlenen yarışmayı kazandı. Evkaf Müzesi Müdürlüğü sırasında banknot tasarımı için görevlendirildi. Londra’ya banknotların üretim sürecini denetlemek üzere Darphane-i Millî sanatkarı, hakkak İsmail Haşim Bey ve başka görevlilerin olduğu heyetle gitti.
Banknotlardaki yazıları hattat Ahmet Bey, farklı kupürlerin birbirinden ayrılması için divani, sülüs, rika, nesih ve talik gibi farklı hat tarzlarında yazdı *1. 1000, 500 ve 100 Liralık banknotlardaki Atatürk portresi, Bogos Tarkulyan tarafından Phebus Fotoğraf Stüdyosu’nda çekilen fotoğrafı (*2) temel alınarak oluşturuldu.
1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 Liralık kupürlerden oluşan bu banknotların basımı İngiltere’de de la Rue matbaasında yapıldı.
1. Emisyon 1.000 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 1.000 Lira arka tarafı
1. Emisyon 500 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 500 Lira arka tarafı
1. Emisyon 100 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 100 Lira arka tarafı
1. Emisyon 50 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 50 Lira arka tarafı
1. Emisyon 10 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 10 Lira arka tarafı
1. Emisyon 5 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 5 Lira arka tarafı
1. Emisyon 1 Lira Ön yüzü
1. Emisyon 1 Lira arka tarafı
Ali Sami Boyar Bey, 6, 7 ve 8 Kanunisani (Ocak) 1927 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda(*40 Sf.18) desenleri ve kompozisyonu şöyle tanımlar (*3).:
“1 liralıkların yüz tarafında ziraati temsil eden bir resim vardır. Bu resimde genç Türk köylüsünün çift sürdüğü görülüyor. İkinci planda görünen dağ, eski Ankara’yı; Meclis binası da yeni Ankara’yı remz eder (simgeler). Bunun bordürü hattı kufi olarak “1 Türk lirası” ibaresinin tekrarı tekrarı ile teşkil edilmiştir (oluşturulmuştur). Bir Liralığın arkasındaki bina Maliye Vekaleti binasıdır. Çerçeveyi teşkil eden motifler çok eski Türk sanayi-i tezyinesi bakayasından iktibas edilmiştir (eski sanayi süslemelerinden alıntılanmıştır). Filigran Gazi’nin portresidir.
5 liralıkların yüz tarafında ve ortadaki resim bozkurt timsalidir. Bu mevzuun tertibindeki mana şudur : Türklerin çok eski bir remzi olam hilalin ortasından yeni bir sıçrayışta şahlanan bozkurtu Ankara’dan doğan parlak bir güneş takdis ediyor. Sağ taraftaki küçük dairenin içinde ilk meclis binası vardır. Arkasındaki resim Ankara Bent deresi’ni ve köprüsünü gösteren şirin bir manzaradır.”
50 liralıklar, 10 liralıklara hiç benzemeyen bir bir tarzda iki taraflı bir çerçeveden terekküp eder. Etrafındaki bordür “üç iplik rümi” denilen çok eski bir Türk tezyinatıdır (süslemesidir). Bunların zemin rengini teşkil eden şekil, birbiri içinden çıkmış serbest hututtan müteşekkil (serbest çizgilerden oluşan) bir resimdir. Bu hutut, el ile hakk edilmiş olduğundan aynı serbestiyi muhafaza etmek şartıyla kopyası adim’ül’imkandır (imkansızdır). Sağ ve solundaki çerçevenin birinde Gazi’nin portresi; mukabil çerçevede filigran olarak, kufi hutut ile “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresi vardır. Arka yüzdeki resim Afyonkarahisar manzarasıdır.
100 liralıkların hususi bir tarzda tertip edilmiş olan çerçevenin ortasında Gazi Hazretlerinin portresi vardır ve filigranda 50 liralıkların aynısıdır. Arka tarafa gelince; bunun şekli eski Türk mamuriyesini temsilen yapılmıştır. Bu şekil tamamen orjinaldir. Bu iki kubbenin arasındaki balkondan görünen manzara, Debbağhane köprüsü tarafından Ankara’nın umumi manzarasıdır.
Bu para kufi hatları temsilen yapılmış tezyini bir tertip üzerine bir tarafta Gazi Hazretleri’nin portresi, diğer tarafta da çok eski Türk asarının bir şaheseri olan Sivas’taki Gök Medrese’nin resmi vardır. Arka tarafında aynı usluba muvafık olarak yapılmış bir çerçeve içinde Sivas’ın umumi bir manzarası vardır. Bu kıymetli tezyinatı hemen hemen küfi hatları takliden yapılmış denilebilir. Londra’da en çok beğenilen paramız budur.”
Yeni banknotların eski Osmanlı kağıt paralarıyla değişimin gerçekleştiği süreçte, Cumhuriyet Gazetesine verdiği demeçlerde, taydus tekniği ile üretilen yeni kağıt paraların sahtesinin yapılmasının çok zor olduğunu, halbuki eski banknotların neredeyse ayırt edilemeyecek şekilde sahtelerinin dolaştığını, bu sebeple çok dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Bu yazılar üzerine, halkın eski evrak-ı nakdiyeye olan güvenini bozmak ve bu durumun hazineyi zarara uğratma ihtimali gerekçesiyle yargılandıysa da beraat etti *1.
1.000 Liralık banknotun arka yüzündeki Sakarya Geçidi resmi, 1926 Londra pullarıserisinden 2, 2½ ve 3 Kuruş valörlü pullarda kullanılan deseni ile büyük benzerlik gösterir *4.
Sakarya Geçidi (Latin harfli 1000 Lira deneme baskısı)
Sakarya Geçidi (Londra pulları 2,5 Grouch / Kuruş)
Santçının anısına, 1980 yılında Hoca Ali Rıza ve Dr. Hulusi Behçet ile bir seri halinde pul basıldı. Bu pullar, çeşitli ilk gün zarfında da kullanıldı *5.
1980 Ali Sami Boyar resimli 15 TL valörlü pul
1980 Europa CEPT ilk gün zarfı (FDC) Hoca Ali Rıza, Ali Sami Boyar & Dr. Hulusi Behçet
İstiklal Madalyasının, Türkiye Cumhuriyeti’nin erken döneminde tedavülü devam eden Osmanlı ufaklık paraları ve Cumhuriyetin eski harfler ile basılan altın ve bronz, tüm madeni paralarının tasarımcısı heykeltraştır (*1)
Sanayi-i Nefise Mektebi (İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi – Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) mezunudur.
1905 yılından itibaren Darphane-i Amire’de modelcilik yaptı.
Heykel, resim, nümismatik ve filateli gibi pek çok ilgi alanı bulunan sanatçı, çeşitli kuruma da madalya tasarladı.
Mesrur İzzet Bey’in Cumhuriyet döneminde ürettiği eserlerinden bazıları:
İstiklal Madalyası Ön yüzü
Ankara Altını yazı yüzü
Ziynet Altını yazı yüzü
İstiklal Madalyası arka tarafı
Ankara Altını tura tarafı
Ziynet Altını tura tarafı
1924 ~1928 arası basılan ufaklıkların (10 ve 5 Kuruş ile 100 Para) Tura tarafı
10 Para 1936(ilk tasarımını daha 1934’te gerçekleştirdiği bu ufaklık yarışma harici tutulmuştur. 1936’da deneme baskıları çalışılmışsa da gerçek anlamda tedavüle verilişi 1940 yılındadır.
2005 Yılı 50 Yeni Kuruş tura tarafındaki Kravatlı Atatürk rölyefi, sanatçının en erken 1927 yılı “9 Eylül Sergisi” için ürettiği madalyondaki portrelerden alıntıdır düşüncesindeyiz (aynı porte 1929’de Müttefik Ajanslar ve 1931’de Balkan Konferansı madalyonunda da görülür. *33, Sf. 38 ayrıca Celil Ender & Orhan Okay Mesrur İzzet Bey Özel Sayısı 1. Bölüm, Sf. 53 & 58, en üstteki madalyon).
Celil Ender & Orhan Okay tarafından 2003 ve 2004 yıllarında Türk Nümismatik Derneği tarafından yayımlanan özel sayılar, Mesrur İzzet Bey’in hayatı ile ilgili çok değerli ve ayrıntılı bilgiler içerir. Yeni bilgiler ışığında, bahsedilen detaylardan bazıları, güncellemeye ihtiyaç duyar kanısındayız:
100 Kuruş 1934 tasarımı için açılan yarışmada; jüri, tura yüzünde kullanılacak Mustafa Kemal rölyefi için birinciliğe Mesrur İzzet Bey’in, yazı tarafı ise Güzel Sanatlar Akademisi öğretmenlerinden Vedat Ömer Ar’ın tasarımını seçmiştir. 1. Cilt sayfa 30’da 26 Ağustos 1934 Cumhuriyet ve 8 Eylül tarihli Zaman gazetelerinden küpürler verilmiştir. Dönemin gezeteleri detaylı tarandığında ortaya çıkıyor ki, Ressam Ali Cemal Bey‘in çalışmaları da Ankara’ya gönderilmeye layık bulunmuştur. 29/08 ve 04/09 tarihli Cumhuriyet, 01/09 tarihli Vakit’te çıkan haberler ve 26 Ekim 1934 tarihli Zaman Gazetesi röportajına göre; Maliye Bakanlığı ve konunun ilgilileri, parada kullanılmak üzere Ali Cemal Bey’in yazı ve tura yüzleri desenlerini tercih etmiştir.
1. Cildin 97. sayfasında 1935 tarihli bir Atatürk rölyefi verilmiş, dip not olarak da yeni basılacak gümüş paralar için yapılan alçı olduğu belirtilmiştir. Bu bilgiye göre, yarışma birincisi ilan edilen çalışmanın paralarda değilse de Darphanenin başka ürünlerinde kullanıldığı anlaşılır. Çünkü gösterilen portre, büyük ihtimalle, 6. Tıp Kurultayı için Darphanenin ürettiği rozetlerdeki portedir.
2. Ciltte 1938 tarihli 1 ve 5 Lira değerinde birkaç para kompozisyonu, biri zeytin ile meşe dalları ile süslenmiş, diğeri ise at sırtında Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmedildiği iki adet tura tarafı taslağı yayımlandı (Sf. 13, 14 ve 18). İngiliz Kraliyet Darphanesi 1938 yılı raporunda (Sf. 16) şöyle bir not mevcuttur: “1938 yılında yeni harflerle basılacak altın liralar için yarışma açıldı, Percy Metcalfe’in tasarımları seçildi. Ancak Atatürk’ün ölümü ile paraların basılması ihtimali kayboldu“. Mesrur İzzet Bey’in altın renginde boyanmış taslakları da bahsedilen bu yarışma için çalışılmış olmalı.
Yeni Hayat Dergisi 1936 Sayı 10 – Sf 13. Mesrur İzzet Bey 10 Paların kalıbını gazeteci Kandemir’e gösteriyor.
TND Mesrur İzzet Özel Sayısı I. Cilt s58
9 Eylül Sergisi madalyon – Mustafa Kemal eski Türkçe harflerle
9 Eylül Sergisi madalyon-Mustafa Kemal Latin harfleriyle
1929 Müttefik Ajanslar 4. Kongresi madalyonu -Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal
1929 Müttefik Ajanslar Dördüncü Kongresi İstanbul madalyonu
1931 İkinci Balkan Konferansı Madalyonu – Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal
1931 İkinci Balkan Konferansı İstanbul – madalyonun bu yüzünde İSMAİL HAKKI imzası görülür.
TND Mesrur İzzet Özel Sayısı I. Cilt s97 – Mustafa Kemal portresi
6. Tıp Kurultayı 1935 Rozeti
8 Eylül 1934 tarihli Zaman – Mesrur İzzet Bey ile mülakat
8 Eylül 1934 tarihli Zaman – Mesrur İzzet Bey ile mülakat (devamı)
26 Ekim 1934 Zaman – Ressam Ali Cemal Bey ile mülakat
26 Ekim 1934 Zaman – Ali Cemal Bey ile mülakat (devamı)
10 Para Tura tarafı
10 Para yazı yüzü
9 Mayıs 1937 tarihli Akşam – 1936 tarihli 10 Para kalıbı tezgahta
TND Mesrur İzzet Özel Sayısı II. Cilt s13 – Yeni Cumhuriyet altınları tura yüzü taslağı
TND Mesrur İzzet Özel Sayısı II. Cilt s14 – Yeni Cumhuriyet altınları taslakları
TND Mesrur İzzet Özel Sayısı II. Cilt s18 – Yeni Cumhuriyet altınları tura yüzü taslağı
TND Mesrur İzzet Özel Sayısı I. Cilt s93
[1]Milliyet Gazetesi’nin 1975 baskısı “50 Yıllık Yaşantımız” 1. Cildinde (Sf. 191), “Cumhuriyet’in ilanından sonra basılan ilk madeni paralar üzerindeki motifleri Darphane Müdürü Niyazi Asım Bey çizmişti” denir, ancak Mesrur İzzet Bey 8 Eylül 1934 tarihinde Zaman Gazetesi’ne verdiği röportajda açıkça “Eski harflerle olan Cümhuriyet nikel paralarının resimlerini de ben yaptım. Bugün piyasada kullanılmakta olan nikel kuruşlar ve yirmilik ile onluklar benim eserimdir.” şeklinde beyan eder.
Celil Ender & Orhan Okay eseri 2003 yılı 1. sayıda (Sf. 93), Niyazi Asım’ın yüksek kabartma röliyefi paylaşılır ve açıklama olarak da “Mesrur İzzet Bey’in arkadaşı Darphane-i Milli’nin ilk genel müdürü Niyazi Asım” verilmektedir.
Niyazi Asım, Osmanlı Meskükat-ı şahane idaresi, Darphane-i Amire’sinin son döneminde müdürlüğünü yürüttü (*), 1934’te dahi fikirlerine başvurulduğu görülür.
Bu bilgiler ışığında, 1975’teki notun hatalı olması gerekir. Çünkü Mesrur İzzet Bey’in, eski amirinin çizdiği desenler hakkında, hem de henüz sağlığında ve de hala devlet katında öneminin devam ettiği bir dönemde “ben çizdim” demesi ihtimal dışı olsa gerek.
* Cumhuriyet dönemi Türk paralarında desenleri bulunan diğer sanatçılar için tıklayın.