Günlük kullanılan paralardan birer adedinin Darphane jetonu (ya da parası) ile birlikte paketlendiği yıllık tedavül setleri ve nostalji setlerinden başka, Darphane’nin satışa çıkardığı hatıra paralar da zaman zaman ortak bir temaya sahip birkaç parçalık set, ya da yıllara yayılan bir seri halinde üretilir.
Birleşmiş Milletler çatısı altında kurulu Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agricultural Organization; FAO) hatıra programı kapsamında, 1970 yılında çıkarılmaya başlanan FAO Hatıra Paraları ilk seri kabul edilebilir.
Darphane’nin kendi duyurularında isimlendirdiği setler ve seriler:
Antep (o zamanki adıyla Ayıntap) halkının 1. Dünya Savaşı sonrası şehri işgal eden kuvvetlerle olan mücadelesini desteklemek üzere, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın 2 Şubat 1921 tarihli teklifi 6 Şubat 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oy birliği ile kabul edildi. Antep’e gazilik unvanı veren bu karar, 8 Şubat 1921’de 93 numara ile kanunlaştı.
2021’de, Gaziantep’e gazilik unvanı verilişinin yüzüncü yıldönümü olması sebebiyle gümüş 20 Lira, bronz 2,5 Lira ve 1 Liralık hatıra tedavül parası basıldı. Gümüş ve Bronz hatıra paralar ayrıca ikisi birlikte bir takım olarak da satışa sunuldu.
Gümüş ve bronz hatıra paraların yazı yüzünde, Gaziantep Panorama 25 Aralık Müzesinde sergilenen, Milli Mücadele yıllarından kalma Osmanlı Sancağındaki ay yıldız motifi, tura yüzünde ise Gaziantep Kalesi ve Şehitler Abidesi ile oluşturulmuş bir kompozisyon görülür.
5 Şubat 2023’te iki yıllık satış süresi dolan hatıra paraların satış adedi şu şekildedir:
1975 yılında doğan sanatçı, 1997 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden birincilikle mezun olup Darphane’de çalışmaya başladı.
2016 yılına kadar süren Darphane kariyeri boyunca “İstabul Kültür Varlıkları” serisinin ikincisi olan Dikilitaş desenli 5.000.000 Liralık altın parayla başlayarak pek çok hatıra ve tedavül parasını tasarladı.
Günümüzde kullanılan tedavül paralarından 50 kuruştaki Boğaziçi Köprüsü deseni kendisine aittir.
2007 – 2008 Yılı Osmanlı İmparatorluğu Padişahlar Serisi, gümüş proof & okside, bronz ve pirinç okside dört tip olarak;
Orhan Gazi
Osman Gazi
1. Mehmed (Çelebi)
2. Bayezid
1. Murad
2. Murad
Yıldırım Bayezid
2008 Selçuklu Madalyonu
2008 Yılı İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul’un Fethinin 555. Yılı
2009 Kapalıçarşı Nuruosmaniye Kapısı Türk Nümismatik Derneği logolu ve Osmanlı Armalı Madalyon
2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul Madalyonu
* Cumhuriyet dönemi Türk paralarının tasarımında emeği olan diğer sanatçıların listesi için tıklayın.
[1] Darphane duyuruları veya sertifikalarında sanatçının ismi belirtilmeyen paraların sanatçıları, üzerindeki imzalardan tespit edilebildiği kadarıyla listelenmiştir. Yeni bilgiler ışığında listeyi güncel tutmaya çalışıyoruz.
1979 yılında Darphane’de göreve başlayan sanatçı, pek çok tedavül ve hatıra parasının tasarımını gerçekleştirdi.
Güzel Sanatlar Akademisi Heykel bölümünden mezun oldu ve soyut heykel alanında pek çok eser verdi.
Madalya ve gravür sanatları heykeltraşı olarak hizmet verdiği Darphane websayfasından alıntılanan özgeçmişi:
15 Mayıs 1924’te Harput, Elazığ’da doğdu.
İlk ve Orta öğrenimini Çanakkale; Lise öğrenimini Ankara Maliye Meslek Okulu’nda tamamladı.
Askerliğini 21 Ekim 1948’ de 28. Dönem Yedek Subay olarak; Çanakkale’de Teğmen olarak yaptı.
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde (Mimar Sinan Üniversitesi) Rudolf Belling ve Zühtü Müritoğlu atölyelerinde eğitim görerek, yüksek Heykel Bölümü’nden pekiyi derecede mezun oldu. (22/06/1955)
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Dekorasyon Süsleme Sanatları Seramik Bölümünü pekiyi dereceyle bitirdi. (05/06/1957)
İtalyan Hükümetince verilen Sanat Araştırma Bursu ile Roma Istituto Centrale Del Restauro da beş yıl restorasyon Müzecilik Kurs ve Araştırmaları yürüttü.
Roma Madalya Sanatları Okulu’nu (14 Temmuz 1962) pekiyi dereceyle bitirdi, para ödülü ve PERFESSIONAMENTO uzmanlık diploması kazandı.
Avrupa’nın çeşitli sanat merkezlerine etüt ve tetkik gezileri gerçekleştirdi.
Mimar Sinan Üniversitesi Doktora ile eşdeğer sanatta yeterlilik diploması kazandı (1985)
Sergiler ve Etkinlikler:
İstanbul Üniversitesi, Arkeoloji Enstitüsü kazı kurulunda Heykel Restorasyon görevlisi
Seramik Sergisi Beyrut
Türkiye sathı üzerinde yedi dönem arkeolojik ve sanat araştırmaları, kalıntıların, restorasyon görevlisi (1954)
Türk dili araştırmaları: Türk Dil Kurumu’na asil üye seçiliş.(1954)
Arkeoloji bilimsel kurulunca Side, Perge Antik şehirlerinde restorasyon çalışmaları.
Side müzesinin yapım ve yerleşiminde Heykel ve Kabartmaların restorasyonu görevlisi.
Yurt dışında Karma Sergilere katılış San Francisco, Los Angeles, Sao Paolo Boston, Philadelphia.
Resim Heykel müzesinde iki eserin alınması.
Roma sergisi sarayında özel galeride kişisel heykel sergisi.
Roma , Milano, Floransa, Spoleto, Venedik Sergileri
İtalyan Hükümetince Türkiye’de Ayasofya Müzesinin antik kapıları kabarmalarının restorasyonu ve araştırma görevlisi.
Prof Baiardi, Giannone, Drei Atelyelerinde çelik üzerinde gravür ve madalya çalışmaları.
Brüksel ve Paris’te karma sergiler
Viçenza’da seramik masklar sergisi (1963).
Yurda dönüş ve heykel çalışmaları Trakya Üniversitesi Çanakkale Y.M.OK. Seramik Bölümü öğretim görevlisi .
İstanbul Büyükşehir Galerisinde 5’ler sergisi 1975
1980-81 Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünde öğretim görevlisi olarak Madalyon Atelyesini başlattı.
Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim elemanları ile karma çağdaş heykel sergisi
Ödülleri:
Devlet Resim Heykel sergisi birincilik ödülü
Ravenna Uluslararası Resim yarışmasında ödül (30 Ağustos 1959)
Civilavekhia – Necropol kazılarına katılmış restorasyon başarı belgesi.
Deruta da seramik sergisi ve büyük ödül. Evren kompozisyonu.
Spoleto International plastik sanatlar sergisinde Kızgın Atlar rölyefi birincilik ödülü.
Firenze 1964 Enternasyonal plastik sanatlar sergisi ödülü. (Adem ile Havva)
Büyük Şehir Belediyesi Demokrasi ve Laiklik Anıtı yarışması ödülü. (Bahsi geçen heykel, İstanbul, Unkapanı İBB Binasının karşısındaki Saraçhane Parkı’ndadır)
1996 Unesco Türkiye Örgütü 50 yılın Türk sanatkarları plaketi.
Darphane’deki Çalışmaları:
1981 Atatürk’ün Doğumunun 100. Yılı Yarım (½) ve 1 Lira gümüş ve altın dört adet hatıra para (*1)
1986 Dünya Futbol Şampiyonası – Meksika (kaktüs figürlü gümüş ve altın, ayrıca futbolcu figürlü gümüş, toplam 3 hatıra para)
1986 Mehmet Akif Ersoy 50. Ölüm Yılı
1987 Ormancılığımızın 130 Yılı, “Yeşili Yaşat, Ormanı Koru” sloganlı biri gümüş, biri altın iki hatıra para
1988 Kış Olimpiyatları – Calgary, Kanada
1988 Yaz Olimpiyatları – Seul, Güney Kore
1988 Mavi Haliç, Büyük İstanbul Çevre Koruma Projesi, altın ve gümüş iki hatıra para
1989 İstanbul Metrosu
1989 Mimar Sinan 400. Anma Yılı (1.000 Liralık küpro-nikel, 20.000 Liralık gümüş ve 200.000 Liralık altın)
1990 Çanakkale Zaferi 75. Yıl gümüş ve altın iki hatıra para
1990 Parlamenter Demokraside 70. Yıl gümüş ve altın iki hatıra para
1990 Dünya Futbol Şampiyonası – İtalya (Romus & Romülüs’ü emziren kurt figürlü ve top süren bir futbolcu desenli iki gümüş para)
1991 Mozart 200. Ölüm Yılı – Saraydan Kız Kaçırma Operası – Topkapı Sarayı
1992 500 Years of Peace and Harmony – Turkish Jews (Sefarad Yahudileri Göçü’nün 500. Yıldönümü, küpronikel, gümüş ve altın)
1992 Cioacchino Rossini 200. Doğum Yılı
1992 Muhsin Ertuğrul 100. Doğum Yılı
1993 Türkiye Kızılay Derneği 125. Yıl (gümüş ve altın iki hatıra para)
1951 yılında Erzincan’da dünyaya gelen sanatçı, 1974 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi (İDGSA) Yüksek Heykel bölümüne girdi. Hocaları Prof. Şadi Çalık ve Prof. Hüseyin Gezer’in teşvikiyle 1977’de Darphane’de çalışmaya başladı. Ancak Darphanenin çalışma şartlarının, okuduğu okulu (İDGSA) bitirmesine uygun olmaması yüzünden bir yıl sonra ayrıldı. 1980’de Akademi’den mezun oldu ve bir yıl sonra, Darphanenin çağrısı üzerine Heykeltraş olarak görevine geri döndü. 1986 yılında Roma Darphanesi’nde para yapımını öğrenmek için T.C. Devlet Darphanesi tarafından 5 ay süre ile İtalya’ya gönderildi.
Resim ve heykel alanında pek çok eser veren sanatçı, Darphane bünyesinde de onlarca tedavül ve hatıra para üretti.
Katıldığı Sergiler:
1976 yılında Arkeoloji müzeleri açık hava resim sergisine katıldı.
1978 YDGSA Yüksek heykel bölümü öğrenci gurup sergisine katıldı.
1978 yılında Devlet resim heykel sergisine katıldı.
1979 yılında ilk kişisel heykel sergisini Nur Sanat Galerisinde açtı.
1979 yılında Devlet resim heykel sergisine katıldı.
1979 yılında 2. Sanat Bayramı etkinliklerine katıldı.
1981 yılında 3.İstanbul Sanat Bayramı Yeni Eğilimler Sergisine katıldı.
1981 yılında Maçka sanat galerisi çağdaş karma heykel sergisine katıldı.
1981 yılında Moda Güzel Sanatlar Galerisinde karma resim ve heykel sergisine katıldı.
1984 yılında 12.Uluslararası İstanbul Festivali “Günümüz Sanatçıları 5. İstanbul Sergisi” ne katıldı.
1993 yılında Sadberk Hanım Müzesinde Özgün Madalyon ve Heykel Sergisi açtı.
1994 yılında Foks Sanat Galerisinde heykel sergisi açtı.
Kazandığı Ödüller:
1979 yılında Osman Hamdi Heykel yarışmasında Birincilik ödülü aldı.
1987 yılında Başbakanlığın açtığı Devlet Madalya ve Nişanları yarışmasında 2 mansiyon kazandı.
Darphane’deki Çalışmaları:
1977 FAO Herkese Ekmek ve Konut sloganlı akmonital 2½ ve 5 Liralar ile gümüş 50 Lira
1981 Uluslararası Sakatlar Yılı altın 30.000 Lira
1983 FAO 16 Ekim, Dünya Besin Günü gümüş 1.500 Lira
1983 Cumhuriyet’in 60. Yılı (Atatürk profili taşıyan tura tarafı, *1)
1984 1 Lira Atatürk portreli tura tarafı
1984 5 Lira Atatürk portreli tura tarafı
1984 10 Lira Atatürk portreli tura tarafı
1984 50 Lira Atatürk portreli tura tarafı
1984 100 Lira Atatürk portreli tura tarafı
1984 Birleşmiş Milletler Dünya Kadınlarının On Yılı
1984 Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının 50. Yılı
1984 20 Lira Atatürk portreli tura tarafı
1985 25 Lira Atatürk portreli tura tarafı
1985 FAO IX 9. Ormancılık Konferansı – Meksika
1985 Dünya Gençlik Yılı
1986 “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” sloganlı Dünya Barış Yılı
2002 Türkiye’nin Çiçekleri – Antalya Süseni (Iris Pamphylica)
2004 Binyılın Türk’leri – Nazım Hikmet Ran
2005 T.B.M.M. Türkiye Büyük Millet Meclisi 85. Milli Egemenlik Yılı
2005 tedavül paralarından 1, 5 ve 10 Kuruşların tura yüzünde yer alan Atatürk portreleri
2009 tedavül paralarının tamamında (1, 5, 10, 25 ve 50 Kuruş ile 1 Lira) tura yüzünde yer alan, ilk olarak 1984 yılı 1, 5, 10, 20 ve 50 Liralıklarda yer alan Mustafa Kemal Atatürk portresi.
İlk kez 1984 yılı FAO Balıkçılık altın parasının yazı yüzünde kullanılan ve 1984’ten itibaren para setlerinde görülen Darphane logosu kendisinin eseridir (*27, Sf. 73, 74 & 75).
[2]Darphane çalışanları 23 Haziran – 19 Ekim 1988 tarihleri arasında greve gittiklerinden, bazı tedavül paralarını basma işi Meksika Darphanesine ihale edildi. 1988 tarihli 10 Milyon adet 100 Lira ile 1989 tarihli yaklaşık 66 milyon adet 500 Lira Meksika’da darp edildi. Üretilen tedavül paralarına ek olarak biner adet gümüş 100 ve 500 Lira hatıra para basıldı. Bir süre Darphane bünyesinde saklanan bu hatıra paralar 1995’te kayıtlı koleksiyonerlere, birer adet kontenjan ile satışa sunuldu (*27, Sf. 100).
* Cumhuriyet dönemi Türk paralarının tasarımında emeği olan diğer sanatçılar için tıklayın.
Samsun’da Kafkas asıllı bir ailenin en büyük oğlu olarak 1934’te doğan sanatçı, 6 yaşından itibaren aile mesleği olan kuyumculukla haşır neşir oldu. İlkokulda yüksek matematik becerileri sebebi ile arkadaşları arasında Pisagor ismi takılmıştı. 6 yaşında buhar makinesi yaptı ve çalıştırdı. 1953 yılında liseden mezun olduktan hemen sonra Kapalı Çarşı’da açtığı dükkanda bilfiil kuyumcu ve hakkak olarak üretim yaptı. İTÜ’de Makine Mühendisliği Bölümüne 12. sırada girdi, kuyumculuktan edindiği tecrübe ile öğrenciliği sırasında Silahlı Kuvvetler ’in çeşitli kolları için madalya ve armalar üretti.
1964 – 1976 yılları arasında, önceleri grafiker ve yevmiyeli teknik personel, 1967’den itibarense gravür atölyesi şefi ve Teknik Müşavir olarak Darphane’ye hizmet etti. 1968’de Topkapı Sarayı’nda sergilenen Kaşıkçı Elmasının incelenmesi, ölçülerinin ve sahihliğinin tespiti ile görevlendirildi.
1970 yılındaki ilk hatıra paradan başlayarak pek çok paraya hem mecazen hem de gerçek manada imza atan sanatçının tekniği, 1957 yılında çıkartılan madeni paraların kalplarını hazırlayan İtalyan sanatkar Giampaoli‘ ye benzetilir.
1970’lerin başında, dönemin Darphane yönetimi, Anadolu kıyafetleri koleksiyoneri Sabiha Tansuğ’un bir sergisini ziyaret eder ve bu tür yöresel kıyafetlerin yeni çıkacak paralarda kullanılabileceği düşünülür. Bu yönde bir desen üretmesi için Avni Bey, Sabiha Tansuğ’un Ankara başlığı giymiş bir fotoğrafını çekti, ancak birebir belirli bir şahsı resmetmiş olmamak için fotoğrafın surat kısmını kesip, sadece Ankara başlığı kısmını kullandı. Normalde Darphane’ye kendisine tahsis edilen araç ve şöför ile gidip geldiği halde, paraya işlemeyi düşündüğü ortalama Türk kadını hayalinde canlandırabilmek için, bir süre toplu taşıma ile şehirde dolaşarak 50 Kuruş ve daha sonraki hatıra paralarda kullanılan deseni yarattı.
1974 – 1976 arasında Darphane Müdürlüğü yapan Cemalettin Seber’e (namı diğer Cemal Süreya), kurumda kullanılmayan eski makineleri hurdaya çıkartması talimatı verildiği bir dönemde, Avni Kumuk, sözü edilen makinelerin tarihi vasfını vurgulayarak Cemal Süreya’yı bakanlık ile görüşmeye ikna etti ve tarihi makinelerin bugün Darphane Bünyesinde sergilenmesini sağladı.
Cemal Süreya’nın keleminden Avni Kumuk:
(“Günübirlik”ler – Toplu Yazılar 2 – YKY)
Büyük Bir Kalemkâr
İlk resmi Türk darphanesi Fatih zamanında, İstanbul’un alınışından hemen sonra, Beyazıt yakınlarında bir yerde kurulmuştur. Cumhuriyet dönemine dek madeni paralarda insan resmi olmadığı gibi tam rölyef de yoktur. Hep iki boyutlu çalışılmıştır. Paralar, iki çelik yüzey arasına yerleştirilmiş madeni pullara çekiçle vurularak yapılıyordu. Gerçi I. Mahmut zamanında para yapımında presler de kullanılmaya başlanmıştır. Ancak, gerçek anlamda rölyefli sikkelerin basımı için Cumhuriyet dönemini beklemek gerekecektir.
Cumhuriyet döneminde, 1957’ye dek, paralardaki rölyefler hep yabancı uzmanlara, sanatçılara yaptırılmış ya da onların hazırladıkları kalıpların, çalışmaların çoğaltılmasıyla yetinilmiştir. Sözgelimi Atatürk rölyeflerini ilk sıralarda bir İngiliz sanatçı yapıyordu. 1957’den sonra Batı’daki örneklerin niteliklerini taşıyan ilk paralarımız da bir yabancı uzmanın, İtalyan darphanesi baş gravörünün emeğiyle hazırlanmıştır.
Ama son on beş yıl içinde Darphane’de yapılan bütün madeni paraların, madalyaların, madalyonların üstünde bir Türk sanatçısının emeğini, ustalığını görüyoruz: Avni Kumuk.
Kim bu Avni Kumuk? Maden üstünde üç boyutlu çalışan, “hatıra paralar”ın üstüne imzasını atan ilk Türk. Ayrıca bu alanda tek Türk. Gerçi maden üstünde rölyefli çalışmalar yapan Palti adlı başka bir yurttaşımız daha var, ama, o genellikle kalıpları İtalya’da yaptırıyor. Avni Kumuk çok yönlü bir sanatçı.
Bir paranın, bir madalyonun deseninden baskısına dek uzanan yapım çizgisinin bütününü kapsayan bir çalışması var: Sanatçıyla teknisyenin, teknisyenle işçinin hünerlerini, erdemlerini birleştiren bir çalışma. Bu konuda bileşik ve korkunç diyebileceğimiz bir duyguya yükselmiş: Merih’in dünyadan çekilmiş fotoğrafını gösterin, size bu gezegenin ırmaklarının derinliğini, dağlarının bitkisel örtüsünü, küçük ve kaçak keçiyollarını söylesin. Yine de desenci yanının gravör yanı kadar güçlü olmadığı kanısındayım. Bence iyi bir desenciyle çalışırsa, yalnız ülkemiz değil, dünya ölçüsünde kabartma yapıtlar ortaya koyabilir. Avni Kumuk kendisini daha çok madalyalarda, özellikle de madalyonlarda ortaya koyuyor. Bu tür çalışmalarda daha özgür deneylere girebiliyor da ondan.
Avni Kumuk, 1934 yılında Samsun’da doğmuş. Teknik Üniversite Makine Fakültesi’nde okumuş. Ancak hayat güçlükleri onu bu fakültenin beşinci sınıfından ayrılma zorunda bırakmış. Baba mesleği olan kuyumculuk işleriyle uğraşmış. Bu arada da Darphane’ye girmiş. Kuyumculuğun bin yıllık deneyleriyle mesleki öğreniminden edindiği görgüyü birleştirme olanağı bulmuş bu kurumda. Gerçekten de ülkemizde gravör yetiştiren başka hiçbir yer yok. Güzel Sanatlar Akademisi’nde de, Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi’nde de ayrı bir gravür, bir madalyon bölümü olmadığı kanısındayım. Bu yüzden, Avni Kumuk, bir rastlantı sonucu olarak mı bilmiyorum, kendi yeteneğine en uygun bir çalışma ortamı bulmuştur Darphane’de. Bugüne dek 100 kadar madalyon yapmış. Elinizdeki paraların kalıplarını da o hazırlıyor.
Makineleşmenin ilerlemesiyle gravörün işi tehlikeye giriyor mu? Ya da bir gün girebilir mi? “Hayır,” diye karşılık veriyor Avni Kumuk, “bu işte insan elinin hünerini ortadan kaldıramazsınız. Üstelik günümüzde bile 200 yıl önceki yöntemlerle çalışılıyor. Çok şey değişmiş değildir aslında. Alçı modeli hazırlayan biziz, pantografla ufaltan yine biz, çelik üstüne doğrudan doğruya işleyen yine biz. Kabartma sanatında sanatçıyı ortadan kaldıramazsınız. Ya da en son ortadan kaldırılacak kimse o olacaktır. ”Dünyada ilk madeni para Anadolu’da basılmıştır. M.Ö. 700 yıllarında Lidya’da ırmak yataklarında bulunan elektron adlı bir maden kullanılıyordu bu paralarda. Ne yazık ki, aynı Anadolu’da para rölyefleri Avni Kumuk gibi bir sanatçı ortaya çıkana dek hep yabancılara yaptırılmıştır.
Darphane’deki hizmetlerinin ardından, 1982’de kurduğu International Goldart İstanbul firmasında aralarında Türk Nümismatik Derneği’nin hazırlattığı madalyonlar da bulunan 700’ü aşkın madalya, bröve, şeref madalyaları, MİT amblemi, Polis rozetleri ve benzeri eser üretti. Yerli ve yabancı, resmi ve özel pek çok kurumdan teşekkürnamelerle taltif edildi.
Ürettiği tedavül ve hatıra paraları:
1970:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 50. Yıldönümü temalı 25 Lira değerindeki gümüş hatıra para,
FAO temalı, “Aile planlaması Herkes için yiyecek” sloganlı, akmonital 2½ ve 5, gümüş 150 Lira
FAO temalı, “Köylü kadınını kalkındırma” sloganlı altın 500 Lira,
FAO temalı, “Köylü kadınını kalkındırma” sloganlı altın 1.000 Lira,
1980:
FAO temalı, “Köylü kadınını kalkındırma” sloganlı bronz 10, akmonital 50 Kuruş ve 1 Lira,
FAO temalı, “Köylü kadınını kalkındırma” sloganlı altın 500 Lira
Ürettiği madalyalardan bazıları:
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne:
Birinci ve İkinci Derece Şeref Madalyaları
Birinci ve İkinci Derece Övünç Madalyaları
Üstün Hizmet Madalyası
Birinci ve İkinci Derece Savaş Madalyaları
Kara Kuvvetleri Amblemi
Kara Kuvvetleri Hatıra Madalyonu
Çeşitli Kurumlara:
İstanbul’un Fethi’nin 500. Yıldönümü Hatırası
15 Temmuz Şehitler (Boğaziçi) Köprüsü Açılış Hatırası
Haliç Köprüsü Açılış Hatırası
Suudi Arabistan Meliki Faysal’ın Türkiye Ziyareti Hatırası
İslam Konferansı İstanbul Hatırası
Resim alanında da eserler üreten Avni Kumuk, sadece yetenekli bir sanatkar değil, aynı zamanda üstün bir mühendisti. 1974 Kıbrıs Barış Harekatından sonra Türkiye’ye uygulanan ambargo sebebiyle savunma sanayinde yaşanan parça eksikliğinin giderilmesine katkılar sundu, yerden havaya uçaksavar roketlerinin en hassas parçalarından olan yönlendirme kanatlarının üretimini sağladı.
Ailesi, Avni Bey’in en gözde eseri olarak, som altından yaptığı, zümrüt taşlarından gözleri olan bir leylek heykelini hatırladığını belirtmektedir. Yapı Kredi Bankası için yapılmış olması muhtemel heykele ait bir fotoğrafa maalesef ulaşabilmiş değiliz.
İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi, Sanayi Danışma Kurulunda görev aldı, özel sektörde pek çok firmaya ihtiyaç duydukları çok hassas ve karmaşık parçaları için kalıplar üretti. Zamanında yurtdışından tedarik edilen mamullerin yurtiçi imalatına imkan veren büyük katkılar sundu.
Çok karmaşık 124 parçadan oluşan Zibro Kamin sobalarını ve Zibro Grill mangallarını üreterek Avrupa’ya çok büyük ölçekte ihracatlar gerçekleştirdi. Türkiye’de ilk defa Arçelik için bulaşık makinesi sepetlerinin hattını ve bulaşık makinesi sepetlerini üretti. İlk defa ince cidarlı enjeksiyon baskılı plastik ambalajları üreterek ithalatı durdurdu. MissFlora Firması bulaşık makinesi kokusunu kalıbını üretti. Birçok gıda firmasına dolum makineleri, sürpriz yumurta imalatı için gerekli kalıpları üretti. Almanya’ya Vakumlu gıda saklama kaplarını üretti.
2 çocuk babası Avni Kumuk , toplumdan aldığının fazlasını topluma verme ilkesi ile, son dakikaya kadar üretmeye, çalışmaya devam etti.
* Cumhuriyet dönemi paralarının desenlerini üreten diğer sanatçılar için tıklayın.
*Avni Kumuk’un Türkiye Cumhuriyeti paraları ve nümizmatiği alanındaki eserlerini derlediğimiz bu yazıya katkılarından dolayı sanatçının ailesine en derin şükranlarımızı sunmayı borç biliriz.
1927’de tedavüle verilen ve günümüzde “Birinci Emisyon” olarak adlandırılan Cumhuriyet’in ilk banknotlarının resimlerini oluşturan sanatçıdır (*5 Sf.6).
Daha küçük yaşlarda resme olan ilgisi ve yeteneği sayesinde hem ortaokulda, hem de 1892’de girdiği Bahriye Mektebi’nde resim eğitimi aldı. 1901 yılında mektebin İnşaiye sınıfından teğmen rütbesiyle okuldan mezun oldu ve Bahriye İnşaiye Resimhanesi’nde görevlendirildi, bu görevini sürdürürken Sanayi-i Nefise Mektebi’nde öğrenimine devam etme fırsatı oldu. Sanayi-i Nefise Mektebini 1908’de birincilikle bitirdi.
1925’te, Cumhuriyet’in ilk pullarının desenleri için düzenlenen yarışmayı kazandı. Evkaf Müzesi Müdürlüğü sırasında banknot tasarımı için görevlendirildi. Londra’ya banknotların üretim sürecini denetlemek üzere Darphane-i Millî sanatkarı, hakkak İsmail Haşim Bey ve başka görevlilerin olduğu heyetle gitti.
Banknotlardaki yazıları hattat Ahmet Bey, farklı kupürlerin birbirinden ayrılması için divani, sülüs, rika, nesih ve talik gibi farklı hat tarzlarında yazdı *1. 1000, 500 ve 100 Liralık banknotlardaki Atatürk portresi, Bogos Tarkulyan tarafından Phebus Fotoğraf Stüdyosu’nda çekilen fotoğrafı (*2) temel alınarak oluşturuldu.
1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 Liralık kupürlerden oluşan bu banknotların basımı İngiltere’de de la Rue matbaasında yapıldı.
Ali Sami Boyar Bey, 6, 7 ve 8 Kanunisani (Ocak) 1927 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda(*40 Sf.18) desenleri ve kompozisyonu şöyle tanımlar (*3).:
“1 liralıkların yüz tarafında ziraati temsil eden bir resim vardır. Bu resimde genç Türk köylüsünün çift sürdüğü görülüyor. İkinci planda görünen dağ, eski Ankara’yı; Meclis binası da yeni Ankara’yı remz eder (simgeler). Bunun bordürü hattı kufi olarak “1 Türk lirası” ibaresinin tekrarı tekrarı ile teşkil edilmiştir (oluşturulmuştur). Bir Liralığın arkasındaki bina Maliye Vekaleti binasıdır. Çerçeveyi teşkil eden motifler çok eski Türk sanayi-i tezyinesi bakayasından iktibas edilmiştir (eski sanayi süslemelerinden alıntılanmıştır). Filigran Gazi’nin portresidir.
5 liralıkların yüz tarafında ve ortadaki resim bozkurt timsalidir. Bu mevzuun tertibindeki mana şudur : Türklerin çok eski bir remzi olam hilalin ortasından yeni bir sıçrayışta şahlanan bozkurtu Ankara’dan doğan parlak bir güneş takdis ediyor. Sağ taraftaki küçük dairenin içinde ilk meclis binası vardır. Arkasındaki resim Ankara Bent deresi’ni ve köprüsünü gösteren şirin bir manzaradır.”
50 liralıklar, 10 liralıklara hiç benzemeyen bir bir tarzda iki taraflı bir çerçeveden terekküp eder. Etrafındaki bordür “üç iplik rümi” denilen çok eski bir Türk tezyinatıdır (süslemesidir). Bunların zemin rengini teşkil eden şekil, birbiri içinden çıkmış serbest hututtan müteşekkil (serbest çizgilerden oluşan) bir resimdir. Bu hutut, el ile hakk edilmiş olduğundan aynı serbestiyi muhafaza etmek şartıyla kopyası adim’ül’imkandır (imkansızdır). Sağ ve solundaki çerçevenin birinde Gazi’nin portresi; mukabil çerçevede filigran olarak, kufi hutut ile “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresi vardır. Arka yüzdeki resim Afyonkarahisar manzarasıdır.
100 liralıkların hususi bir tarzda tertip edilmiş olan çerçevenin ortasında Gazi Hazretlerinin portresi vardır ve filigranda 50 liralıkların aynısıdır. Arka tarafa gelince; bunun şekli eski Türk mamuriyesini temsilen yapılmıştır. Bu şekil tamamen orjinaldir. Bu iki kubbenin arasındaki balkondan görünen manzara, Debbağhane köprüsü tarafından Ankara’nın umumi manzarasıdır.
Bu para kufi hatları temsilen yapılmış tezyini bir tertip üzerine bir tarafta Gazi Hazretleri’nin portresi, diğer tarafta da çok eski Türk asarının bir şaheseri olan Sivas’taki Gök Medrese’nin resmi vardır. Arka tarafında aynı usluba muvafık olarak yapılmış bir çerçeve içinde Sivas’ın umumi bir manzarası vardır. Bu kıymetli tezyinatı hemen hemen küfi hatları takliden yapılmış denilebilir. Londra’da en çok beğenilen paramız budur.”
Yeni banknotların eski Osmanlı kağıt paralarıyla değişimin gerçekleştiği süreçte Cumhuriyet Gazetesine verdiği demeçlerde, yeni kağıt paraların sahtesinin yapılmasının çok zor olduğunu, halbuki eski banknotların neredeyse ayırt edilemeyecek şekilde sahtelerinin dolaştığını, bu sebeple çok dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Bu yazılar üzerine, halkın eski evrak-ı nakdiyeye olan güvenini bozmak ve bu durumun hazineyi zarara uğratma ihtimali gerekçesiyle yargılandıysa da beraat etti *1.
İstiklal Madalyasının, Türkiye Cumhuriyeti’nin erken döneminde tedavülü devam eden Osmanlı ufaklık paraları ve Cumhuriyetin eski harfler ile basılan altın ve bronz, tüm madeni paralarının tasarımcısı heykeltraştır (*1)
Sanayi-i Nefise Mektebi (İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi – Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) mezunudur.
1905 yılından itibaren Darphane-i Amire’de modelcilik yaptı.
Heykel, resim, nümismatik ve filateli gibi pek çok ilgi alanı bulunan sanatçı, çeşitli kuruma da madalya tasarladı.
Mesrur İzzet Bey’in Cumhuriyet döneminde ürettiği eserlerinden bazıları:
10 Para 1936(ilk tasarımını daha 1934’te gerçekleştirdiği bu ufaklık yarışma harici tutulmuştur. 1936’da deneme baskıları çalışılmışsa da gerçek anlamda tedavüle verilişi 1940 yılındadır.
2005 Yılı 50 Yeni Kuruş tura tarafındaki Kravatlı Atatürk rölyefi, sanatçının en erken 1927 yılı “9 Eylül Sergisi” için ürettiği madalyondaki portrelerden alıntıdır düşüncesindeyiz (aynı porte 1929’de Müttefik Ajanslar ve 1931’de Balkan Konferansı madalyonunda da görülür. *33, Sf. 38 ayrıca Celil Ender & Orhan Okay Mesrur İzzet Bey Özel Sayısı 1. Bölüm, Sf. 53 & 58, en üstteki madalyon).
Celil Ender & Orhan Okay tarafından 2003 ve 2004 yıllarında Türk Nümismatik Derneği tarafından yayımlanan özel sayılar, Mesrur İzzet Bey’in hayatı ile ilgili çok değerli ve ayrıntılı bilgiler içerir. Yeni bilgiler ışığında, bahsedilen detaylardan bazıları, güncellemeye ihtiyaç duyar kanısındayız:
100 Kuruş 1934 tasarımı için açılan yarışmada; jüri, tura yüzünde kullanılacak Mustafa Kemal rölyefi için birinciliğe Mesrur İzzet Bey’in, yazı tarafı ise Güzel Sanatlar Akademisi öğretmenlerinden Vedat Ömer Ar’ın tasarımını seçmiştir. 1. Cilt sayfa 30’da 26 Ağustos 1934 Cumhuriyet ve 8 Eylül tarihli Zaman gazetelerinden küpürler verilmiştir. Dönemin gezeteleri detaylı tarandığında ortaya çıkıyor ki, Ressam Ali Cemal Bey‘in çalışmaları da Ankara’ya gönderilmeye layık bulunmuştur. 29/08 ve 04/09 tarihli Cumhuriyet, 01/09 tarihli Vakit’te çıkan haberler ve 26 Ekim 1934 tarihli Zaman Gazetesi röportajına göre; Maliye Bakanlığı ve konunun ilgilileri, parada kullanılmak üzere Ali Cemal Bey’in yazı ve tura yüzleri desenlerini tercih etmiştir.
1. Cildin 97. sayfasında 1935 tarihli bir Atatürk rölyefi verilmiş, dip not olarak da yeni basılacak gümüş paralar için yapılan alçı olduğu belirtilmiştir. Bu bilgiye göre, yarışma birincisi ilan edilen çalışmanın paralarda değilse de Darphanenin başka ürünlerinde kullanıldığı anlaşılır. Çünkü gösterilen portre, büyük ihtimalle, 6. Tıp Kurultayı için Darphanenin ürettiği rozetlerdeki portedir.
2. Ciltte 1938 tarihli 1 ve 5 Lira değerinde birkaç para kompozisyonu, biri zeytin ile meşe dalları ile süslenmiş, diğeri ise at sırtında Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmedildiği iki adet tura tarafı taslağı yayımlandı (Sf. 13, 14 ve 18). İngiliz Kraliyet Darphanesi 1938 yılı raporunda (Sf. 16) şöyle bir not mevcuttur: “1938 yılında yeni harflerle basılacak altın liralar için yarışma açıldı, Percy Metcalfe’in tasarımları seçildi. Ancak Atatürk’ün ölümü ile paraların basılması ihtimali kayboldu“. Mesrur İzzet Bey’in altın renginde boyanmış taslakları da bahsedilen bu yarışma için çalışılmış olmalı.
[1]Milliyet Gazetesi’nin 1975 baskısı “50 Yıllık Yaşantımız” 1. Cildinde (Sf. 191), “Cumhuriyet’in ilanından sonra basılan ilk madeni paralar üzerindeki motifleri Darphane Müdürü Niyazi Asım Bey çizmişti” denir, ancak Mesrur İzzet Bey 8 Eylül 1934 tarihinde Zaman Gazetesi’ne verdiği röportajda açıkça “Eski harflerle olan Cümhuriyet nikel paralarının resimlerini de ben yaptım. Bugün piyasada kullanılmakta olan nikel kuruşlar ve yirmilik ile onluklar benim eserimdir.” şeklinde beyan eder.
Celil Ender & Orhan Okay eseri 2003 yılı 1. sayıda (Sf. 93), Niyazi Asım’ın yüksek kabartma röliyefi paylaşılır ve açıklama olarak da “Mesrur İzzet Bey’in arkadaşı Darphane-i Milli’nin ilk genel müdürü Niyazi Asım” verilmektedir.
Niyazi Asım, Osmanlı Meskükat-ı şahane idaresi, Darphane-i Amire’sinin son döneminde müdürlüğünü yürüttü (*), 1934’te dahi fikirlerine başvurulduğu görülür.
Bu bilgiler ışığında, 1975’teki notun hatalı olması gerekir. Çünkü Mesrur İzzet Bey’in, eski amirinin çizdiği desenler hakkında, hem de henüz sağlığında ve de hala devlet katında öneminin devam ettiği bir dönemde “ben çizdim” demesi ihtimal dışı olsa gerek.
* Cumhuriyet dönemi Türk paralarında desenleri bulunan diğer sanatçılar için tıklayın.