Türk paralarında kullanılacak desenlerin seçimi için açılan ilk yarışmalar, 1934’te, Cumhuriyet’in Latin harfli ilk tedavül paralarının tasarımı için düzenlendi.
1933’te kabul edilen yasa ile bastırılacak paraların alaşım ve ağırlıkları tespit edilmişti. Kanunda paraların alaşım ve ağırlıkları tanımlanıyordu:
“Binde 900 ayarında gümüşten darbedilecek 100 Kuruşların 12 gram, 50 Kuruşlukların 6 gram ve 25 Kuruşluk sikkelerin 3 gram ağırlığında olacağı, %75 nikel ile %25 Bakır içeren ufaklıklardan 10 Kuruşların 6 gram, 5 Kuruşlukların 4 gram ve 1 Kuruşların ise 2,5 gram ağırlığında basılacağı kararlaştırılmıştır. 10 Paralık en küçük paralar ise %85 Bakır, %10 Alüminyum ve %5 diğer madenlerden oluşacak bir alaşımdan 2 gram ağırlığında basılacaktır.”
(1934’te çıkan kanunla gümüş paraların saflığı binde 830’a düşürüldü)
Gümüş 25, 50 ve 100 Kuruş ile daha ufak değerdeki küpro-nikel paraların tasarımı için iki ayrı yarışma düzenlendi.
Gümüş paralar için açılan yarışmaya 16 sanatçı katıldı.
Toplanan jürinin, 100 Kuruş parasının tura yüzü için Ahmet Mesrur Durum‘un Atatürk portesini, yazı yüzü için ise Vedat Ömer Ar‘ın tasarımını seçtiği ve her iki sanatçıya da 1.000’er Lira ödül verileceği, 26 Ağustos 1934 tarihli gazetelerde ilan edildi.
Yarışmaya yurtdışından kalıplarla yabancı tasarımların katıldığı (*1), seçilen tasarımların yeterince modern olmadığı (*2) yönünde eleştirilere ek olarak, eserleri seçilmeyen ancak başvuru zarfı açılmış halde iade olunan Ressam Ali Cemal Bey, “Aslında benim kalıplarımı seçtiler, ancak zarfı açınca, yeterince tanınan bir sanatkar olmadığımı düşünüp kararlarını değiştirdiler” manasında beyanatlar verdi. (29 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet Başsayfa ve sf. 5. ayrıca 1 Eylül 1934 tarihli Vakit sf 2)
Dönemin Maliye Bakanlığı, 1 Eylül tarihinde Son Posta Gazetesinde çıkan açıklamaya göre, Ali Cemal Bey’in zarfını ihtiyaten açmıştı.
Cumhuriyet Gazetesine 4 Eylül tarihinde ilave açıklamalarda bulunan Ressam Ali Cemal, Darphane Müdürü Fuat Bey ile görüştüğünü ve jürinin usulsüzlük yapmadığına ikna olduğunu, önceki beyanlarının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Yine de, 26 Ekim 1934 tarihli Zaman Gazetesi haberine göre “alakadar makamat“, 100 Kuruş için, birinciliğe seçilen tasarımlarla birlikte Ankara’ya gönderilen ve Ressam Ali Cemal Bey’e ait desenlerin kullanılmasını tercih etti. Desenler Ali Cemal Bey’den 500 Lira karşılığında satın alındı.
Basılacak paralar için gerekli gümüş eksikliğinden (*5), paraların basımı aylara yayıldı.
Nikel 10, 5 ve 1 Kuruşlar için açılan müsabaka sonucu da 24 Eylül’de gazetelerde ilan edildi. Ressam Mazhar Nazım Bey‘in ve Mimar Nurettin Bey‘in eserleri birinci seçilerek Maliye Bakanlığı’na gönderildiği duyuruldu ancak gümüş sikkelerin darbı 1935’e sarktığından, yarışmada seçilen tasarımlar tedavüle verilecek küpronikel paralarda kullanılmadı.
Küpronikel ufaklıklardan 10 Paralık, yarışmalara dahil edilmedi. Sikkede kullanılacağı daha birinci yarışma sonucuyla birlikte duyurulan ve Mesrur İzzet Bey‘e ait olan tasarımın Maliye Bakanlığınca kabul gördüğü, ancak önce gümüş paraların basılacağı ilan edildi. Bu değerdeki ilk cumhuriyet sikkesi, 1934’te gazetelerde fotoğrafı yayımlanan veya tarifi yapılan desenden farklı biçimde, 1937’de gazetelerde yer aldı. Nihayet, 1940’ta tedavüle verildi.
100 Kuruşların basımı, gümüş hammadde eksikliği ve makine sorunları *6) gibi nedenlerle 1935’e sarktı ve İngiliz Kraliyet Darphanesi ile kurulan ilişkiler neticesinde hammadde ve makine alımının yanı sıra tasarım desteği de alındı; nihayetinde hem gümüş paralar hem de küpronikel ufaklıklar için Percy Metcalfe‘in 1935 baharında ürettiği tasarımlar kullanıldı.
[1] 8 Eylül 1934 tarihli Zaman Gazetesi
[2] 19 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gaztesi’nde 2. sayfadan verilen “Resim Sahtekarlığı Mı? – Darphane Müdürlüğü Bir ihbar Üzerine Tahkikat Yapmıya Başladı” başlıklı haber.
[3] 29 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet gazetesi başsayfadan verilen “Yeni gümüş paralar; Paralann şekli için sanatkarlar arasında açılan müsabakada usulsüzlükler mi yapılmış?” başlıklı haberde Heykeltraş Nermin Faruki Nejat Hanım ve Ressam Ali Cemal Bey’in yorumları
[4] 30 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet gazetesi ikinci sayfadaki “Maliye Müsteşarı İtirazlara Cevap Veriyor” başlıklı haberde Faik Bey’in demeci.
[5] 30 Eylül tarihli Milliyet gazetesinde çıkan “San’atkarlarımızı itham altına sokan garip ihbar; Para müsabakası için açılan müsabakaya muvazaalı resimler mi verilmiş” başlıklı haber.
[6] 9 Eylül ’34 tarihli Son Posta haberi
[7] 18 Ekim ’34 tarihli Yeni Mersin Gazetesi haberi. “…Darphane on seneden beri ihmal edildiği için hazırlık ilerledikçe bazı noksanlar ortaya çıkmaktadır…”